Pandemi döneminde pazarlama stratejileri, markaların hem mevcut hem de gelecekteki konumlarını büyük oranda etkiliyor. Pandemi gibi toplumsal etkileri olan kriz iletişimi dönemlerinde markalar doğru strateji belirlemeli ve yanlış bir aksiyon almamak için oldukça temkinli davranmalı. Hedef kitlenin içerisinde bulunduğu tedirginlik ve stres dolu bu dönemde küresel krizi en iyi şekilde yönetebilmeniz için size birkaç öneri hazırladık.

Pandemi Sürecinde Pazarlama İletişimi için 4 Öneri

İletişime Devam Edin

Pandemi döneminde pazarlama çalışmalarını durdurmak ve iletişimi kesmek yerine hedef kitleyle bağlantı halinde kalmalısınız. Hatta iletişim çalışmalarına eskiye kıyasla kriz dönemlerinde daha çok önem vermelisiniz. Sosyal medya hesaplarınızda mevcut durum ile ilgili aldığınız önlemlerden bahsedebilir, bilgilendirici içerikler paylaşabilir ve tüketiciyle etkileşim sağlayacak içerikler üretebilirsiniz. Bu içeriklerle hedef kitleye sadece iyi gün değil, aynı zamanda kötü gün dostu da olduğunuz mesajını iletmelisiniz. Ayrıca tüketicinin zihninde güçlü marka imajı yaratmak adına her koşulda motivasyonunuzu yüksek tuttuğunuzu göstererek güvenilirlik ve itibarı arttırabilirsiniz.

Durum Analizlerini Belirleyerek Strateji Oluşturun

Mevcut durumu analiz ederken hedef kitlenizi nerede ve nasıl yakalayacağınızı, onlara nasıl ulaşacağınızı sorgulamalısınız. Doğru mecrayı yakaladıktan sonra belirlediğiniz stratejiyi gündemdeki mevcut durum çerçevesine göre uygulamaya geçirmelisiniz. Tüketiciyi rahatsız edecek “fırsatçılık” algısı yaratacak kampanya ve mesajlardan uzak durmalısınız.

Farklı ve Özgün Olun

Özellikle sosyal medya mecralarında markaların paylaştıkları benzer ve “birebir aynı” içerikler, tüketicilerin gözünden kaçmıyor. Hedef kitlenin zihninde “kopya içerik” algısı yaratmamak adına hazır içerikler paylaşmamalı, özgün ve farklı içerikler üretmelisiniz. Sosyal medya yönetimi konusunda sadece kriz dönemlerinde değil, normal dönemlerde de yapılan en büyük hatalardan biri budur.

Duygulara Hitap Eden İletişim Dili Kullanın

Hedef kitleye “birliktelik, güven ve tedirginlik azaltıcı” mesajlar iletin. Bütün iletişim dilinizde duygulara hitap eden mesajlar kullanmaya özen göstermelisiniz. Tüketiciye güç veren, birliktelik hissinin aşılandığı, tanıtıcı reklamlardan uzak içerikler marka imajının güçlenmesini sağlayacaktır. Tüketicilerin gözünde krizi fırsata çeviren bir marka olmak yerine, duyguların ön planda olduğu güçlü bir marka imajı yaratmak size uzun vadede daha fazla avantaj sağlayacaktır. Böyle bir dönemde satış ve kar hedefli içeriklerin size kısa vadede katkısı olabilir ancak unutmayın ki, doğru adımlarla uzun vadede tüketicilerin kalbini kazanabilir ve değeri yüksek bir marka olabilirsiniz.